DenizBank'ın, iki ünlünün popülaritesinden faydalanmak için yaptığı denizli menizli adalı madalı reklamlar. [Evet, biz de hâlâ, bankayı ıssız ada fikri ile nasıl bağdaştıracaklar diye bekliyoruz.]
[Not: Erdal Özyağcılar'la Beyazıt Öztürk'e diyecek hiçbir şey yok. Onlar konu dışı burada. Reklam, fikir ve karakter olayına bakıyoruz.]
Şimdi mesela bugün izlediğim reklamda Cuma karakterini bir ayçiçeği tarlasında görüyoruz. Elinde çekirdek, çitir çitir çitliyor. Nasıldı neydi nasıl oldu bu derken, anlatmaya başlıyor, "Denizbank çiftçinin de yanında, işte kartım var, ekiyorum biçiyorum, sonra hasatta ödüyorum." Yahu ek biç tamam da, bu adada kredi kartı ne iş?
Yani palmiyelerin görünmeyen yerlerinde gizli ATM'ler falan mı var? Nereden çekiyorsun parayı? Ayrıca, hadi en akla gelmedik şekillerle parayı buldun diyelim. N'apıyorsun yahu parayla, yani nedir bunun olayı? Orkinoslara atıp ayçiçeği tohumları mı aldırıyorsun, n'apıyorsun?
Geçen bölümde de Haydar Dümen geldi, Deniz Akkaya'yı getirdi. Hadi "dümen" "deniz" falan tamam bir yere kadar bu kelime oyunlarını kabul edelim. Ama oradan sonra da koptu adada olaylar. Deniz Akkaya, mavi bonus peruğu ile Bonus Card olayını anlattı, sonra adanın derinliklerine doğru ilerledi gözden kayboldu? Nereye gitti, n'oluyor ulan bu adada? Haydar Dümen de bastı gitti tekneyle. Bir fantasya var ama dur bakalım.
Ondan önceki bölümde de, Cuma karakteri ile ilginç bir diyalog vardı. Şu meşhur, "Issız bir adaya düşersen yanına alacağın 3 şey ne olurdu?" sorunu. Cevaplar akıllara zarar nitelikte, "Nüfus cüzdanım abi, TC kimlik numaram ve bir de cep telefonum abi. Çünkü bunlar varsa 5 dakikada cebinde kredi var abi." Abi ne diyorsunuz abi? Ne kredisi abi ıssız adada? :]
(Cep telefonu şarjı, elektrik melektrik dediğinizi duyar gibiyim, onlara girmiyorum.)
İşte bu nedenlerden ötürü, DenizBank'a en akla gelmedik reklam fikri ödülünü ve sulanan beyinlerimiz için de teessüflerimizi sunuyoruz. Lost adası bile daha olağan geliyor bu reklamları izleyince. :]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder